Çiçekler Kesmişti Selamı
Recep Seyhan
“Hayatın her bir karesi bir hikâyedir” düşüncesini benimseyen Recep Seyhan’ın bu kitaptaki hikâyeleri yıllar önce Mavera’da yayımlanmıştı. Seyhan, incelikli gözlemleri, psikolojik tahlilleri, tabii zemininde kullanılan işlek dili ve dekoratif bir işçilikle oldukça sağlam kurulmuş uzun cümlelerdeki destansı anlatımıyla daha ilk kitapta üslubunu bulmuş bir yazardır. Gözden geçirilmiş üçüncü baskısıyla okurlarıyla buluşan bu kitapta, yazar; iç göçün yaşandığı yıllarda, Anadolu insanının içine akıttığı acılarını, çaresizliğini, yeni çevresinde kendisine bir yer edinmeye çalışan insanların bir yerlere tutunma çabalarını içten ve samimi bir yaklaşımla ele alıyor. İşlediği her temaya uygun bir hikâye dili bulan ve konulara göre farklı anlatım teknikleri uygulayan yazar, duyguların yoğunlaştığı yerlerde mensur anlatıma yöneliyor.
“Benzin kokusu ile, -kanamalı bir hastanın vücuduna ağır ağır yayılan kanın sıcaklığı gibi- içimize aşama aşama bir korku yayılırdı; çünkü bu koku, korku getiren bir cip demekti. “hafazanallah, yine mi cip?” derlerdi kadınlar. Sonra o kadınlar kenarları mavi boncuklu keçi kılından yapılmış siyah önlüklerini, çarşaflarını, Mushaflarını, cüzlerini saklarlardı kadınlar, benzin kokusunu alır almaz. Hayra alamet sayılmazdı bir cip veya atlı bir yabancının gelişi. Gelişiyle korku ve kaygı yükünü boşaltan o hâki renk Winnlex cip, giderken de boş gitmezdi. Arkasında kederli bakışlar; bir duvarın dibinde, damlamak üzere olan burnunu, fistanının tersine yahut önlüğünün veya yaşmağının kenarına, bir suçu gizler gibi silen, ıslak bakışlı kadınlar bırakırdı. Cip uzaklaştıktan sonra bu kez topluca ve özgürce ağlaşırlardı kadınlar.”
“Yaşayıp bildiğini yazmak gibi tabiî bir yolu seçen Recep Seyhan, bu sayede hem zorlanmamış, hem de takdire şayan sonuçlar elde etmiştir. Özellikle psikolojik konuları başarıyla işlemiştir. Yazar Türk dilini ustaca kullanan ve vak’aların anlatılma sürelerini maharetle düzenleyen yazar, konunun akışına göre daha çok kozmik bazen de hem kozmik hem de tarihî zaman unsurlarına aynı hikâyede yer vermiştir.” Yrd. Doç. Dr. Alim GÜR; Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 1994
Yazar sayfası için tıklayınız…Yayınevi Sayfası için tıklayınız…
Recep Seyhan Eserleri

Zongo’nun değirmeni
Hikâyelerinde, geleneksel olanla modern anlatının imkânlarını ustalıkla harmanlayan Recep Seyhan, Anadolu’daki zengin birikime yönelik kazı çalışmalarına devam ediyor.…
Devamı…
Ebucehil Karpuzu
İnsana itimat telkin eden, al benizli, güzel yüzlü genç adamlardan bir hain nasıl devşirilir? İhanet bu kez coğrafyanın muhayyel bir noktasında ortaya çıkıyor…
Devamı…Çiçekler Kesmişti Selamı
“Hayatın her bir karesi bir hikâyedir” düşüncesini benimseyen Recep Seyhan’ın bu kitaptaki hikâyeleri yıllar önce Mavera’da yayımlanmıştı…
Devamı…
Azazil’in Kapısında
Okurların yıllar önce Mavera’dan tanıdığı Recep Seyhan, üçüncü kitabıyla hakiki olanla kurmaca olanın; var olanla hep bir yerlere giden arasındaki elle tutulamayanın paradoksal ilişkilerine imgesel, felsefî…
Devamı…Metal Çubukların Dansı
Destansı ve çoklu anlatımı ile hikâyede kendisine farklı bir yer edinen Recep Seyhan, bu kitaptaki öykülerde bireyin evrensel tarihinden kesitler sunuyor; okuyucu…
Devamı…Bana Hikaye Anlat-ma
Öykü ile hikâye aynı şey midir? Psikanaliz, yapıçözümleme (dekonstrüksiyon), imge-metafor nedir? Kurmacanın kaynağı nedir? Kurmaca metin yazarları hakikati neden gizleme gereği duyarlar?…
Devamı…Çöp Kovasındaki Resimler
Hikâyeci Recep Seyhan; medeniyet, şehircilik, eğitim gibi üç önemli gösterge etrafında bir dönem görev yaptığı Almanya’nın Bavyera Eyaleti’nde;…
Devamı…
Hatem Tayî Hikâyeleri
Sadece ünlü cömertlerden değil; Tay kabilesinin reisi, Basra padişahı; üst kurmaca yönteminin ilk ustası, iyi bir hikâye anlatıcısı, seyyah, adil, halkiyat bilgini, şair…
Devamı…
Kelîle ve Dimne
Kelîle ve Dimne, antik çağlardan günümüze uzanan tarihinde dünya çocuklarına miras bırakılan evrensel bir kaynaktır. Prof. Dr. Nimet Yıldırım’ın Farsça aslından tercüme ettiği eser…
Devamı…